Nakşibendi Tarikatı - Öz değerleriyle birlikte.
ANASAYFA SİTEDE ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE SORU SORUN? İLETİŞİM

CANLI YAYIN İZLEYİN...

 
 
 

GALERY

ANKET

Yeni web sitemizi nasıl buldunuz?





Tüm Anketler

SİTEDE ARA


Gelişmiş Arama

SİTEMİZE ZİYARETLER!

 
Bugün Tekil567 
Bugün Çoğul698 
Toplam Tekil 8731363 
Toplam Çoğul12685599 
Ip 185.50.70.3

REKLAM

 

DESTEK

İflah olmaz biriydi Menzil'e gitti hayatı değişti..

İflah olmaz biriydi Menzil'e gitti hayatı değişti..

Tarih 17 Mayys 2015, 16:54 Editör

Alman polisi onu Antalya'ya gönderirken o başına neler geleceğini bilmiyordu. İşte sonu güzel biten bir hikaye.. Hepimize ders olur inşallah.

İşte kardeşlerim, bu yazıyı okurken; kararmış yaşamların Allahu Tealanın izni keremi ve Gavs-ı Sani Hazretlerinin vesilesi ile aydınlanan nice hayatlardan birini okuyacak ve halimize binlerce kez şükredip nice ibretler çıkaracağız. Bir gazetenin kötü bir hayatın sonunda sofi olan bir kardeşimiz ile yaptığı röportajı okuyacaksınız.

NaksibendiTarikati.com, Selam ve dua ile.


İflah olmaz biriydi Menzil'e gitti hayatı değişti..

Alman polisi onu Antalya'ya gönderirken o başına neler geleceğini bilmiyordu. İşte sonu güzel biten bir hikaye.. Hepimize ders olur inşallah.

Döndüm elhamdülillah Gökay Uslu, Almanya’nın en medyatik ve iflah olmaz problem çocuğuydu. 15 yaşındaydı ve çete lideri olarak 108 organize suç işlemişti. Alman yetkilileri onu Antalya Havalimanı’na paket gibi bıraktığında ne tanıdığı kimse vardı ne tek kelime Türkçe biliyordu. Gökay, film gibi hayatını ilk kez Hürriyet’e anlattı.

BABASI Metin Duruk, uyuşturucu bağımlısıydı, işlediği suçlar nedeniyle sınır dışı edilmişti, İzmir Devlet Hastanesi’nde AIDS’ten öldü. Annesi Gül Uslu, Almanya’daki pavyonlarda şarkı söylüyordu. Anneannesi Zeliha Öztürk de. Gökay Frankfurt’ta doğduğu gün babaannesi alıp Ankara’ya getirdi. 7 ay sonra kazada ölünce annesi Gökhan’ı alıp Almanya’ya götürdü, kiliseye bıraktı. Rahibelerin yanında 3 buçuk yaşına kadar kaldıktan sonra Münih’te bakıcı bir Alman aile bulundu. Ailenin reisi, IBM’in Avrupa koordinatörüydü. Gökay’ı kendi çocuklarından ayırmadılar. İtalya tatilleri, ünlü kayak merkezleri...

NASIL TÜRK’SÜN

Gökay 10 yaşına geldiğinde mükemmel bir çocuk olarak yetiştirilmişti. Bir gün okuldaki birkaç Türk öğrenci, “Tek kelime Türkçe bilmiyorsun. Sen ne biçim Türk’sün” dedi. Anne babasına sorduğunda, üvey çocuk olduğunu öğrendi. Türklerden duyduğu nefret, ilgiye dönüştü. “Serseri Ferit”le arkadaş oldu. Artık saldırgan ve kavgacı bir çocuktu. Alman ailesi, Gökay’ı psikoloğa gönderdi. Gökhan eve geç geliyordu. Ailesi artık onu istemiyordu. Öz annesiyle birlikte Amsterdam’a gitti.

MÜNİH’TE TEK BAŞINA

İşsiz annesi ile üvey babası, 4 üvey kardeşiyle dağınık, kirli, dayağın ve küfrün bol olduğu bir evde yaşıyordu artık. Hiçbiri de Almanca ve İngilizce bilmiyordu, kendisi de Türkçe. Okuldaki dersler, Hollandaca olduğu için anlamıyordu. 12 yaşındaydı artık. Okulda kavga etmediği gün yoktu. Ağlıyor, Almanya’daki ailesinin yanına dönmek istiyordu. Bir gün annesi elinden tuttu, cebine 75 Gulden (100 TL) koyup Münih uçağına bindirdi. Münih Havaalanı’nda birkaç saat şaşkın şaşkın dolaştı, polisin dikkatini çekti. Geceyi yanlarında geçirdi. Eski sosyal Hizmetler uzmanının adını hatırladı. Sabah Gökay’ı alıp kilisedeki rahibelere teslim etti.



BELALI YURTLARDA

Belalı çocukların kaldığı yurda gönderildi. İki ay sonra kaçıp bakıcı ailesinin yaşadığı evin bahçesine gitti. Şömine odunlarıyla çimlerin üstüne ismini yazdı, kalp çizdi. Gönderildiği okulun öğretmeni ağlayarak yurda geldi, “Alın ne olur” dedi. Yurt da istemedi Gökay’ı.

13’ÜNDE ÇETE LİDERİ

Daha kötü bir yurda gönderildi. Psikopatlara karşı kendisi de psikopatlaşınca Münih merkezindeki eroinman ve alkoliklerin kaldığı yurda gönderildi. En küçüğü kendisiydi. Orijinal Münih Gangsterleri çetesine Münih’in en genç lideri olduğunda 13 yaşındaydı. Kilolarca eroin ve kokaini Münih’ten Berlin’e götürüyordu. Münih’in eğlencemerkezlerinin toplandığı alandaki uyuşturucu trafiğini eline geçirmek istediğinde 14 yaşındaydı. 35 elemanı ve diğer çetelerden topladığı 300 kişiyle 150 bodyguard’a savaş açtı. Oranın Extacy, esrar ve kokain pazarını ele geçirdi.

Almanya’ya dava açacağım

“Yaşadıklarımı Allah yolunda insanlara anlatmak için hayatımı kitap haline getirmek istiyorum. Beni bir paket gibi Türkiye’ye bırakan Alman devletine dava açacağım. Evlere kapatması da insan ve çocuk haklarına aykırı.”

Cezaevine girmesem ölecektim

İki Alman polisiyle birlikte Antalya uçağından indiğimde şaşkındım. İçmeye başladım. Her gün bir başka kadınla beraber oldum. Büyük ve ünlü otellerde animatörlük yapıyor, kovuluyordum. 161 otelde çalıştım. Erzurum’da askerlik yaparken kemik kanseri oldum. Antalya’da eroine başladım. Manisa AMATEM’de tedavi görürken kaçtım. Hollandalı bir sevgilim oldu. 9 ayda 150 bin Euro’sunu harcadım, iki otomobilini kullanılmaz hale getirdim. Beni terk etti, sokağa düştüm. Kış geliyor, geceler soğuyordu.

KIŞI HAPİSTE GEÇİRDİM

Ölürdüm. Üç kez hırsızlık yapıp Kepez E Tipi Cezaevi’ne girdim. Koğuşta namaz kılanları gördüm. Hıristiyan olarak büyümüştüm ama sünnetliydim. Sureleri ezberledim, namaza başladım. Dua ederken vücudumda öyle bir adrenalin yükseliyordu ki bunu hiçbir madde bana verememişti. Dinimi öğrenmeye karar verdim.

SANDRA İLE TARİKATE

Kundu’da, aksakallı bir müminin hediyelik eşya mağazası vardı. Durumumu anlattım. Bana iş verdi. Adıyaman’daki Menzil’i, gidip tövbekar olan binlerce insanı anlattı. Gitmeye niyet etmiştim. 2010 Şubat’ının sonunda, İngiliz psikolog ve başhekim Sandra geldi mağazaya. Ağlayarak Müslüman olduğunu, ama dini öğrenemediğini söyledi. Ertesi gün otomobil kiralayıp 20 saatlik bir yolculuktan sonra Menzil’e vardık. Tövbe edip 8 adabı yerine getirdik. Sandra namaz öğrendi.


Haber: Gülden Aydın

Bu yazı 34673 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit




Röportajlar

Seyyid M. Saki Elhüseyni İle Semerkand Üzerine..

Seyyid M. Saki Elhüseyni İle Semerkand Üzerine.. Semerkand Dergisinde yayınlanan bir röportaj..

MENZYL SYLSYLE-Y ALYYYE

Söz ve Resim
Bilimin bulunmadığı yer, suyu olmayan kentte benzer…

Hacı Bektaşı Veli

SÖZLÜK

(c) Web sitemizin Vakıf, dernek vb. kuruluşlar ile resmi bir bağı kesinlikle yoktur, tamamen kişisel çabalarla kurulmuş bir web sitesidir. Ancak istifade edilmesi için yazı ve linklerini kaynak belirterek yayınlayıp, destek verdiğimizde olabilir. Ayrıca diğer kaynaklardan, ehli sünnet çizgisinde gördüğümüz çalışmaları kaynak göstererek sitemizde yayınlamaktayız. Niyetimiz, sayısız faydasını gördüğümüz, Kuran ve Sünnet esaslı bu yüce Nakşibendi yolunu insanların tanıması ve istifade etmesine vesile olabilmektir. Sitemizden emeğe saygı çerçevesinde kaynak göstererek her türlü alıntı yapılabilinir. www.NaksibendiTarikati.com
RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Alt Yapy: MyDesign - Dizayn ve Hosting: Ri-Mer Bili?im