| ||||||||||||||||||||
SADIK SOFİLERGALERYSİTEDE ARASON YORUMLANANLARSİTEMİZE ZİYARETLER!
|
Seyda Hazretlerinin Günümüzü Anlatan SohbetiSeyyid Muhammed Raşid Erol (ks) Hazretlerinin sohbetinden kesit.. Dinin çok bozulduğu bir zamandır çağımız. Zira dün, her geçen gün, her geçen saar bira daha bozulmaya
yüz tutmaktadır. Bu durum, insanda dinin kalkmakta olduğu endişesi doğurmaktadır. Kıyamet de ancak din tamamen ortadan kalktıktan sonra kopacak. Gerçi Müslümanlık, taa sûra üfürülünceye kadar devam edecek, Hak üzerinde devam eden bir fırka müslüman taa nihayete kadar bulunacak ama gerisi bozulup gidecek. Şeyh Ahmed-ül Haznevi (kuddise sırruhû) bir sohbetlerinde buyurdular : ''Geçmiş zamanın insanlarına göre bizler şanslıyız. Çünkü geçmiş zamanlar, 5 bin, 6 bin belki 7 bin seneden beri yerin altında, toprağın altında, kıyametin kopmasını beklemektedirler. Halbuki bizimki ise kıyamete oldukça yakın bir zamandır. Doğumumuz, ölümümüz ve kıyametin kopması oldukça yakındır birbirine. Dolayısıyla bizler geçmiş ümmetler gibi toprağın altında çok kalmayacağız.'' İşte bizim zamanımız bu yönüyle oldukça iyidir. Ama diğer yönüyle de kötüdür. Zira zamanımızda Allah yolunda ilerlemek alabildiğine zorlaşmış, zahmet olmuş. Zamanımızda, yüzünü Allah'a çeviren, kimse tarafından pek sevilmemektedir. Alemin gözünde, fena kimse, kötü kimse durumuna düşmektedir. Bu zamanda yüzünü Allah'a çeviren kimse pek sevilmez, alay konusu olur, hatta onunla eğlenilir. Şimdiki zamanda Allah'a yönelen kimseler malesef halkın eğlencesi olmaktadır. Zararı yok, varsın öyle olsun. Mühim olan, Allah'ın insandan hoşlanmasıdır, gerisi boştur. İsterse mağripten maşrika (batıdan doğuya) kadar insanı seven hiç bulunmasın, ne zararı var? Yeter ki insanı Allah sevsin. O insandan hoşlansın. Şayet Allah insanı sevmezse, mağripten maşrika kadar bütün alemin onu sevmesinden bir kıymet olmaz. Zamanımız için Peygamber (aleyhissalatu vesselam) : ''Ahir zamanda iman bir kor ateşi haline gelecek. Ateşi elinde tutmanın zor olduğu gibi, imanı da elde tutup, muhafaza etmek oldukça zor olacak.'' diye buyurmuştur. Hakikattir, söylediği gerçektir. Zira bugün tahakkuk etmiştir. Şimdi nereye gidersen kötülüklerle, fenalıklarla karşılaşıyorsun. Hoşa gitmeyen şeylere şahit oluyorsun. Cemiyet bozulmuş, bozulan cemiyette olan kimse de bozulur, o da onlara uyup kötü olur. İnsanın etrafındakilerden biri namaz kılmazsa, ikisi namaz kılmazsa, onu, yüzü namaz kılmazsa gün gelir o da onlara uyar namazı terk eder. Tarik-i Nakşibendi ise, insanı şeytanın şerrinden mutlak korur. Zira tarikatı âliyyeye intisab eden kimse, devamlı olarak zikirle meşgul olacağından şeytan yanaşamaz ona. Hakiki Nakşibendi olan, gönülden Nakşibendiyye'ye bağlanan kimse kolay kolay bozulmaz. Zira onlar ahdine vefa ederler. Söz veren kimse sözüne sadık olmalıdır. ''Ya Rabbi! Ben pişmanım, yaptığım bütün günahlara pişmanım. Keşke yapmasaydım. İnşaallah bir daha ben yapmayacağım.'' diye tövbe tövbe eden kimse, madem ki ''Bir daha ben yapmayacağım.'' diye söz veriyor, ahd ediyor; kefene sarılıncaya kadar ahdine sadık kalmalı, sözünü tutmalıdır. Allah'la yapmış olduğu sözleşmeyi unutmamalıdır. Vermiş olduğu sözü aklından çıkarmayarak Allah'la dostluğunu gözetmelidir. Tövbe kalpten yapılırsa tövbe olur. Sadece dille yapılan tövbeye tövbe denmez. Onun için insan yaptıklarına kalben pişman olmalı ve bir daha yapmamaya azmetmeli. Böyle kalben yapılan tövbenin kabul edildiğine dair işaretler de vardır. Eğer tövbeden sonra tövbe sahibi kötü işlerden uzaklaşmış ise, amelini, ef'alini (kötü davranış) Allah'ın emirlerine göre düzeltmiş ise, emirlere muhalefeti yok ise, o zaman tövbesinin kabule şayan olduğu ümit edilir. Zira Kur'an-ı Kerim'de Allah buyurmuştur : ''İnnallahe yuhibbut tevvabine ve yuhibbul mütetahhirîn.'' (Allah, tövbe edenleri ve temizlenenleri sever.) SULTAN SEYYİD MUHAMMED RAŞİD EROL [Kuddise sırruhû] Bu yazı 16895 defa okunmuştur.
|
BAZI YAZILAR...MENZYL SYLSYLE-Y ALYYYE
Silsile-i aliyye ne demektir? Hz. Muhammed Mustafa (sav) 1 Hz. Ebubekr Sıddık (ra) 2 Selman-ı Farisi (ks) Hz. 3 Kasım bin Muhammed (ks) Hz. 4 İmam Cafer-i Sadık (ks) Hz. 5 Bayezid-i Bistami (ks) Hz. 6 Ebu Hasen Harakani (ks) Hz. 7 Ebu Ali Farmedi (ks) Hz. 8 Hace Yusuf Hemedani (ks) Hz. 9 Hace Abdülhalık Gücdevani (ks) Hz. 10 Hace Arif-i Rivegeri (ks) 11 Hace Mahmud İnciri Fağnevi (ks) Hz. 12 Hace Ali Ramiteni Hz. (ks) 13 Muhammed Baba Semmasi (ks) Hz. 14 Seyyid Emir Külal (ks) Hz. 15 Şah-ı Nakşibend (ks) Hz. 16 Alaeddin Attar (ks) Hz. 17 Yakub-i Çerhi (ks) Hz. 18 Hace Ubeydullah Ahrar (ks) Hz. 19 Mevlana Muhammed Zahid (ks) Hz. 20 Mevlana Derviş Muhammed (ks) Hz. 21 Hace Muhammed Emkeneki (ks) Hz. 22 Muhammed Baki Billah (ks) Hz. 23 İmam-ı Rabbani (ks) Hz. 24 Muhammed Masum (ks) Hz. 25 Mevlana M. Seyfeddin Faruki (ks) Hz. 26 Seyyid Nur Muhammed Bedauni (ks) Hz. 27 Mazharı Can-ı Canan (ks) Hz. 28 Şeyh Abdullah-ı Dehlevi (ks) Hz. 29 Şeyh Mevlana Halid Bağdadi (ks) Hz. 30 Seyyid Abdullah (ks) Hz. 31 Seyyid Taha (ks) Hz. 32 Seyyid Sıbgatullah Arvasi (ks) Hz. 33 Şeyh Abdurrahman-ı Tahi (ks) Hz. 34 Şeyh Fethullah Verkanisi (ks) Hz. 35 Şeyh Muhammed Ziyaeddin Nurşini (ks) Hz. 36 Şeyh Ahmed El Haznevi (ks) Hz. 37 Gavs-ı Azam Seyyid Abdulhakim ElHuseyni (ks) Hz. 38 Seyyid Muhammed Raşid Erol (ks) Hz. 39 Gavs-ı Sani Seyyid Abdulbaki (ks) Hz. Hakkında 40 Sultan Şeyh Seyyid M. Saki Elhüseyni (ks) Hz. TASAVVUF KÖŞESİ
|
||||||||||||||||||
(c) Web sitemizin Vakıf, dernek vb. kuruluşlar ile resmi bir bağı kesinlikle yoktur, tamamen kişisel çabalarla kurulmuş bir web sitesidir. Ancak istifade edilmesi için yazı ve linklerini kaynak belirterek yayınlayıp, destek verdiğimizde olabilir. Ayrıca diğer kaynaklardan, ehli sünnet çizgisinde gördüğümüz çalışmaları kaynak göstererek sitemizde yayınlamaktayız. Niyetimiz, sayısız faydasını gördüğümüz, Kuran ve Sünnet esaslı bu yüce Nakşibendi yolunu insanların tanıması ve istifade etmesine vesile olabilmektir. Sitemizden emeğe saygı çerçevesinde kaynak göstererek her türlü alıntı yapılabilinir. www.NaksibendiTarikati.com
Alt Yapy: MyDesign - Dizayn ve Hosting: Ri-Mer Bili?im |