Nakşibendi Tarikatı - Öz değerleriyle birlikte.
ANASAYFA SİTEDE ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE SORU SORUN? İLETİŞİM

CANLI YAYIN İZLEYİN...

 
 
 

GALERY

ANKET

Yeni web sitemizi nasıl buldunuz?





Tüm Anketler

SİTEDE ARA


Gelişmiş Arama

SİTEMİZE ZİYARETLER!

 
Bugün Tekil1215 
Bugün Çoğul1315 
Toplam Tekil 8768343 
Toplam Çoğul12724181 
Ip 185.50.70.3

REKLAM

 

DESTEK

Teröristlerin Sofilere Ateş Açıp Kaçması...

Teröristlerin Sofilere Ateş Açıp Kaçması...

Tarih 19 Eylül 2012, 22:50 Editör

Evliyanın kerameti haktır ve Allah'ın izni dahilinde olur...

Şu an kabri Adıyaman Kahta ilçesi Menzil köyünde Merkad Şerif kabristanlığında bulunan ve sadatların sevdiği bir sofi olan rahmetli Bahçıvan Nuri'nin anlattığı anının yazıya dökülmüş hali;

Bir zamanlar biz Urfa'da işimiz olduğu için Seydâ Hazretleri’nden izin istedik. O tarihte bu bölgede terör çoktu. Seyda Hazretleri buyurdu ki:

“Akşam sonu olursa gelmeyin. Sabah gelirsiniz.” Müsaade aldık, ayrıldık. Urfa’ya geldik. İşlerimizi gördük. Akşam vakti oldu. Sofiler:


“Geri dönelim,” dediler. Ben de Seydâ Hazretleri’nin emrini hatırlattım. Fakat sofiler muhabbetten duramadılar. Menzil’e dönmeye karar verdik. Çaylar başına geldiğimizde -o zaman baraj yapılmamıştı- yolun ortasında teroristler barikat kurmuştu. Şoförümüz barikatı aşmak için arabaya gaz verdi. Barikatı aşamadık. Orda saklı olan teröristler silahlarla arabamızı taradılar. Arabanın her tarafı kurşun deliği oldu. İçerde yaralananlar vardı. Bana da çok kurşun isabet etti.

Teröristler bizi arabadan indirdiler. “Nereye gidiyorsunuz?” dediler. Biz de,

“Menzil’e gidiyoruz,” dedik. Teroristler,

“Menzil” adını duyunca korktular, kaçtılar. Arkamızdan gelen bir araba yaralıları görünce hepimizi hastaneye götürdü. Doktor tek tek muayene etmeye başladı. Sıra bana geldi.

“Soyun!” dedi. Gömleğimi çıkarınca 10-15 mermi yere döküldü. Doktor hayret etti! Hiçbir mermi vücuduma girmemişti! Doktor hayretle sordu:

- Sen evliya mısın?

- Hayır, ben evliyanın bahçıvanıyım, dedim. Tekrar Menzil'e döndüm. Seydâ Hazretleri dışarıda geziniyordu. Beni görünce yanına çağırıp sordu:

- Sofi Nuri, teröristler sizin yolunuzu mu kesti? Biz size demedik mi “gelmeyin”? Sofi Nuri, kurşunlar sana değmemiş mi?

- Hayır kurban, himmetinizle değmemiş, dedim.

- Sofi Nuri Senin kılını da mı kopartmamış? diye sordu. - Himmetinizle hayır kurban, diye cevap verdim.

- E, sadatların işidir! Elhamdulillah... buyurdular..

 

Keramet hakkında kısa bir bilgi;
Keramet, kelime olarak: Değerli, üstün, güzel ve ikrâm. İstilahda; "mü'min ve salih kimsenin eli üzere cereyan eden harikulâde hal" anlamındadır.
Bazı âlimler, harikulâdelik şartını koşmaksızın Allah'ın evliyaya her türlü ikramına kerâmet ismini vermişlerdir (Seyyid Sabık, el-Akidetü'l İslamiyye, Beyrut (ty), s. 24). Burada "harikulâde hal"den maksat, vuku buları olayın, genel-geçer tabiat kanunlarının dışında cereyan etmesidir.
Bazı kardeşlerimiz, itikadı bozuk mezheplerin, akımların etkisinde kalarak, keramete inanmıyor, bu yönde bazı yorumlar yazıyorlar. Kısaca şunları söylemek icap eder.
Allahu Teala, lanetlenmiş şeytana dahi nice özellikler vermiştir, saniyde dünyayı dolaşabilme gibi birçok özelliği olan şeytanda dahi bu özellikler var iken, Allahu Teala sevdiği kullarını neden güzel özellikler ile donatmasın, Allah (cc) adildir..
Evliyalar, Allah’a samimiyetle itaat eden seçkin kullardır. Allahu Teâlâ Kuranı Kerim’de, bunları iman ve takva sıfatıyla beyan etmiş ve şöyle buyurmuştur:“Bilesiniz ki, Allah’ın dostlarına korku yoktur; onlar üzülmeyecekler de. Onlar iman edip de takvaya ermiş olanlardır.” (Yunus; 62-63)
"Hazret-i Süleyman’ın veziri Asaf, iki aylık mesafedeki Belkıs’ın tahtını, göz açıp kapayıncaya kadar getirdi. Hazret-i Süleyman, (Bu Rabbimin bir lütfudur) dedi." (Neml 40.ayet) [Bu ayeti kerimede görüldüğü üzere, Hazret-i Süleyman’ın veziri peygamber olmadığı halde, bu kerameti göstermiştir.]
Nasıl ki, peygamberlerin mucizesi olduğu gibi varisi velilerinde kerametleri vardır.
Biraz da sahabenin karemetlerinden örnek vermek icap eder;
Hazret-i Ebu Bekir, vefat edeceği zaman, (Ya Âişe, bir oğlum ile iki kızım sana emanettir) dedi. (Babacığım benim bir kız kardeşim var. Öteki nerede?) diye sorunca, (Hanımım hamiledir) dedi. Vefatından sonra bir kızı doğdu. (Şevahid)

Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Geçmiş ümmetler içinde vukuundan önce bazı şeyleri haber veren keramet ehli zatlar vardı. Ümmetimden ise Ömer onlardandır.) [Buhari, Müslim, Tirmizi]

Hazret-i Ömer, Medine’de hutbe okurken, İran’a gönderdiği ordu mağlup olmak üzere iken, bu hali görüp, kumandana, (Ya Sariye, arkanı dağa ver) buyurdu. O da, dağa yanaştı ve zafere kavuştu.(Cami-ul-keramat, Kısas-ı enbiya, Şevahid, İrşad-üt-talibin)

Hazret-i Ali, vefat edeceği zaman, (Tabutumu Arneyn’e götürün, orada ışık saçan bir kaya görürsünüz. Beni oraya defnedin!) buyurdu. Öyle yaptılar, buyurduğu gibi buldular. (Şevahid)

Hazret-i Osman, yanına gelen birine, (Gözünde zina eseri var. Bir kadına bakmışsın) buyurdu. O kimse, (Nereden bildin?) dedi. Hazret-i Osman da, (Müminin firasetinden korkun, o, Allah’ın nuru ile bakar) hadis-i şerifini bildirdi. (Buhari) (Cami-ul-keramat)

Hazret-i Ömer’in oğlu Abdullah
, insanların yolunu kesen aslana, (Derhal uzaklaş) diye kızınca, aslan kuyruğunu sallayarak uzaklaştı. İbni Ömer hazretleri, “Resulullah elbette doğru söyler” diyerek,(Allah’tan korkandan her şey korkar) hadis-i şerifini bildirdi. (Hakim)

Hazret-i Hubeyb
, esir edilince, yanına gelenler, onun önünde taze üzüm görürlerdi. (Buhari)

Avn bin Abdullah
güneşte uyurken, bir bulut ona gölge ederdi. (Ebu Nuaym)

Evliyanın kerameti, enbiyanın mucizelerinin devamıdır. Bu ümmetin evliyasından hasıl olan kerametler de Peygamber efendimizin mucizesidir. (Huccetullahi alel âlemin)
Bir büyük tehlikede şudur ki, mucize ve kerameti inkar edenin küfre düşerek kafir olacağıdır. Allahu Teala bizleri bu tehlikelerden muhafaza eylesin.

Bu yazı 15249 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit




Sizlerin Anıları

Bir okurumuzun yaşadığı güzel bir anı..

Bir okurumuzun yaşadığı güzel bir anı.. Üniversite öğrencisi bir kardeşimizin başından geçen hoş bir anı..

İki Sofi Şehidimizin Anısı

İki Sofi Şehidimizin Anısı Hayırla yâd etmek için sitemize eklemek istedik..

MENZYL SYLSYLE-Y ALYYYE

Söz ve Resim
İlim, kendini bilmektir.

Yunus Emre

SÖZLÜK

(c) Web sitemizin Vakıf, dernek vb. kuruluşlar ile resmi bir bağı kesinlikle yoktur, tamamen kişisel çabalarla kurulmuş bir web sitesidir. Ancak istifade edilmesi için yazı ve linklerini kaynak belirterek yayınlayıp, destek verdiğimizde olabilir. Ayrıca diğer kaynaklardan, ehli sünnet çizgisinde gördüğümüz çalışmaları kaynak göstererek sitemizde yayınlamaktayız. Niyetimiz, sayısız faydasını gördüğümüz, Kuran ve Sünnet esaslı bu yüce Nakşibendi yolunu insanların tanıması ve istifade etmesine vesile olabilmektir. Sitemizden emeğe saygı çerçevesinde kaynak göstererek her türlü alıntı yapılabilinir. www.NaksibendiTarikati.com
RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Alt Yapy: MyDesign - Dizayn ve Hosting: Ri-Mer Bili?im