Nakşibendi Tarikatı - Öz değerleriyle birlikte.
ANASAYFA SİTEDE ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE SORU SORUN? İLETİŞİM

CANLI YAYIN İZLEYİN...

 
 
 

GALERY

ANKET

Yeni web sitemizi nasıl buldunuz?





Tüm Anketler

SİTEDE ARA


Gelişmiş Arama

SİTEMİZE ZİYARETLER!

 
Bugün Tekil1047 
Bugün Çoğul1147 
Toplam Tekil 8768175 
Toplam Çoğul12724013 
Ip 185.50.70.3

REKLAM

 

DESTEK

Sofi, Biz Sizi Hiç Yanlız Bırakırmıyız?

Sofi, Biz Sizi Hiç Yanlız Bırakırmıyız?

Tarih 04 Kasym 2012, 21:40 Editör

Allah'ın izni ile Gavs-ı Sani Hazretlerinin sofilerine himmeti...

Sevgili kardeşim, bu aşağıda yazanlara inanmamakta özgürsünüz, lakin şunu iyi bilin, evliyanın Kerameti haktır, bu anlatılanlarda evliyanın kerametine yaşanmış örneklerdir, şimdi bizimde yaşadığımız bazı kerametler oldu, bunları yazdığımızda bize inanmadığınızda, yalan konuşuyorsunuz dediğiniz de, biz ki yalan konuşmuyoruz, yaşanılanları yazıyoruz, bu halde bize yalancı iftirasında bulunmuş olmuyor musunuz? Kuran ve hadislerde keramete birçok örnek verebiliriz. Mucize nasıl ki, peygamberlerin delillerinden ise, kerametler de evliyanın delillerindendir, şuda vardır ki, evliyalık için keramet şart değildir.. Allahu Tealanın tasarrufudur, mucize ve keramet Allah dilemese olmaz.. Biz burada genellikle birinci ağızlardan ve kaynaklı olan yaşanmış anıları eklemekteyiz..


Yaşanılan anı..

2006 yılının sonları ya da 2007 yılının başlarıydı. Beş kişi Elazığ'dan belli bir miktar peyniri bir vasıtaya yükleyip Menzil'e ulaştırmak için yola çıktık. Elhamdülillah köyümüze vardık. Aramızda ilimiz vakfının sosyal işleri sorumlusu da vardı. Kafile sorumlumuz da o abimizdi.

Köye varınca peynirleri köyün girişindeki mandıraya indirdik. O sırada seyyidim Muhammed Fettah hazretleri bizimle bizzat ilgile
ndi. Seyyidim Muhammed Fettah'ın elini öpmek ilk o zaman nasip olmuşdu. İşimiz bitince seyyidim bizleri bayanların büyük girişinin hemen sol tarafında bulunan divana gönderdi.


Divana varınca görevli abimiz bizler için köyümüzün ekmeğinden, reçelinden, peynirinden, zeytininden, çayınd
an oluşan bir sofra hazırladı.. O tatları asla unutamam. Neyse biz 5 kişi sofrada otururken bir abimiz daha bize dahil oldu. Sonra bizim sosyal sorumlusu abimiz ile sonradan gelen ve o zaman Erzincan Vakıf Sorumlusu olduğunu öğrendimiz abimizin konuşmaları şu şekilde cereyan etti.

S.S:Kurban yolculuk nerden?
V.S:Erzincan kurbanım.
S.S:Vakıf başkanı mısınız?
V.S:Evet kurbanım.Siz ?
S.S:Biz Elazığ'dan geldik.Sosyal sorumluyum kurbanım.Kurban siz Erzincan'dan gelirken Tunceli üzerinden mi geliyosunuz?
V.S:Yok kurbanım.Önceden oradan geliyoduk ama orada zalimler(pkk) var.Bi kaç gün önce onların elindeydik !
S.S:Allah Allah ! Nasıl yani kurban?

Kurbanlar burayı daha dikkatle okuyalım.

V.S:Kurban o vakit dediğiniz güzergahtan geliyorduk.Zalimler(pkk) önümüzü kesti.Üç kişiydik.Kalaşnikofu kafamıza dayadılar.Bizi götürmeye başladılar.Ben o sırada hayatımın rabıtasını yaptım.Dilimle seyda diyorum,Gavs diyorum.Sonra bir yere geldik.Oraya zalimlerin diğer birlikleri de geldi.Yaklaşık 250 kişi vardılar.Havaya bir tane aydınlatma bombası attılar.Sonra yaklaşık 500 mermi sıktılar.Aydınlatma bombası atılınca biraz ilerimizde emniyet nizamiyesi olduğunu anladım.Anladık ki onlara ve bize gözdağı vermek için ateş açtılar.Demek istediler ki bize burda emniyet karışamaz,sizi istedğimiz gibi öldürürüz.Sonra içlerinden biri yanıma yaklaştı.Sağ cebimbe 200 lira para sol tarafımda da cep telefonu vardı.Elini paramı almak için cebime atacakken elini tuttum ve "seyda izin vermiyor veremem" dedim.Garip garip yüzüme baktı.Sonra cep telefonumu almak için aynı hamleyi yaptı.Ben yine "Seyda izin vermiyor veremem" dedim.Yine garip garip yüzüme baktı.Bişey yapmadı belki de yapamadı.

Aradan 2 saat geçmişti.Bizi bırakmaya karar verdiler.Bir nizamiyeye gidiyorduk.Ordan çıkarken herkes üzerinden bişey(para,saat vs.) bırakıp gidiyordu.Sıra bana geldi.Elimi cebime attım.20 lira geldi.Parayı bırakıp arabamzıa gittik.Üç kişi çok büyük bir heyecan ile Menzil'e gidiyorduk.Olanları derhal Gavs'ımıza anlatmalıydık.Köye vardık.Meseleyi bilen olayı yaşayan üçümüzden başkası yoktu ve ilk defa Gavs'ımıza söyleyecektik.Gavs'ımızla görüşmek için sıraya girdik.Bize bayağı kişi vardı.O esnada Gavs'ımız bir ara sağa sola baktı.Sanki bişey arıyordu.Gözleri bize takılınca durdu.Biraz manalı manalı baktı ve hiç konuşmadan sadece bir el hareketi ile gelin dedi.Biz koşarak Gavs'ımızın yanına vardık.Bize ne diyeceğini merak ettik.Başımıza gelenlerden kimsenin haberi yoktu ve Gavs'ımıza henüz söylememiştik.

Mübarek biraz eğildi ve bize dedi ki "GEÇMİŞ OLSUN SİZİ ALLAH(c.c) KURTARDI." Gavs'ımız böyle deyince biz şok olduk.Mübarek alenen keramet gösterdi bize.Anladık kı yaşadıklarımız kendisine malum olmuş.Gavs'ımız öyle deyince ben de "Efendim hiç şüphesiz bizi Allah(c.c) kurtardı ama siz de bizi bir an yalnız bırakmadınız." Ben böyle deyince Gavs'ımız biraz tebessüm etti ve dedi ki "SOFİİİ,BİZ SİZİ HİÇ YALNIZ BIRAKIR MIYIZ!!!"

Alıntı..

 

 

Keramet hakkında kısa bir bilgi;
Keramet, kelime olarak: Değerli, üstün, güzel ve ikrâm. İstilahda; "mü'min ve salih kimsenin eli üzere cereyan eden harikulâde hal" anlamındadır.
Bazı âlimler, harikulâdelik şartını koşmaksızın Allah'ın evliyaya her türlü ikramına kerâmet ismini vermişlerdir (Seyyid Sabık, el-Akidetü'l İslamiyye, Beyrut (ty), s. 24). Burada "harikulâde hal"den maksat, vuku buları olayın, genel-geçer tabiat kanunlarının dışında cereyan etmesidir.
Bazı kardeşlerimiz, itikadı bozuk mezheplerin, akımların etkisinde kalarak, keramete inanmıyor, bu yönde bazı yorumlar yazıyorlar. Kısaca şunları söylemek icap eder.
Allahu Teala, lanetlenmiş şeytana dahi nice özellikler vermiştir, saniyde dünyayı dolaşabilme gibi birçok özelliği olan şeytanda dahi bu özellikler var iken, Allahu Teala sevdiği kullarını neden güzel özellikler ile donatmasın, Allah (cc) adildir..
Evliyalar, Allah’a samimiyetle itaat eden seçkin kullardır. Allahu Teâlâ Kuranı Kerim’de, bunları iman ve takva sıfatıyla beyan etmiş ve şöyle buyurmuştur:“Bilesiniz ki, Allah’ın dostlarına korku yoktur; onlar üzülmeyecekler de. Onlar iman edip de takvaya ermiş olanlardır.” (Yunus; 62-63)
"Hazret-i Süleyman’ın veziri Asaf, iki aylık mesafedeki Belkıs’ın tahtını, göz açıp kapayıncaya kadar getirdi. Hazret-i Süleyman, (Bu Rabbimin bir lütfudur) dedi." (Neml 40.ayet) [Bu ayeti kerimede görüldüğü üzere, Hazret-i Süleyman’ın veziri peygamber olmadığı halde, bu kerameti göstermiştir.]
Nasıl ki, peygamberlerin mucizesi olduğu gibi varisi velilerinde kerametleri vardır.
Biraz da sahabenin karemetlerinden örnek vermek icap eder;
Hazret-i Ebu Bekir, vefat edeceği zaman, (Ya Âişe, bir oğlum ile iki kızım sana emanettir) dedi. (Babacığım benim bir kız kardeşim var. Öteki nerede?) diye sorunca, (Hanımım hamiledir) dedi. Vefatından sonra bir kızı doğdu. (Şevahid)

Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Geçmiş ümmetler içinde vukuundan önce bazı şeyleri haber veren keramet ehli zatlar vardı. Ümmetimden ise Ömer onlardandır.) [Buhari, Müslim, Tirmizi]

Hazret-i Ömer, Medine’de hutbe okurken, İran’a gönderdiği ordu mağlup olmak üzere iken, bu hali görüp, kumandana, (Ya Sariye, arkanı dağa ver) buyurdu. O da, dağa yanaştı ve zafere kavuştu.(Cami-ul-keramat, Kısas-ı enbiya, Şevahid, İrşad-üt-talibin)

Hazret-i Ali, vefat edeceği zaman, (Tabutumu Arneyn’e götürün, orada ışık saçan bir kaya görürsünüz. Beni oraya defnedin!) buyurdu. Öyle yaptılar, buyurduğu gibi buldular. (Şevahid)

Hazret-i Osman, yanına gelen birine, (Gözünde zina eseri var. Bir kadına bakmışsın) buyurdu. O kimse, (Nereden bildin?) dedi. Hazret-i Osman da, (Müminin firasetinden korkun, o, Allah’ın nuru ile bakar) hadis-i şerifini bildirdi. (Buhari) (Cami-ul-keramat)

Hazret-i Ömer’in oğlu Abdullah
, insanların yolunu kesen aslana, (Derhal uzaklaş) diye kızınca, aslan kuyruğunu sallayarak uzaklaştı. İbni Ömer hazretleri, “Resulullah elbette doğru söyler” diyerek,(Allah’tan korkandan her şey korkar) hadis-i şerifini bildirdi. (Hakim)

Hazret-i Hubeyb
, esir edilince, yanına gelenler, onun önünde taze üzüm görürlerdi. (Buhari)

Avn bin Abdullah
güneşte uyurken, bir bulut ona gölge ederdi. (Ebu Nuaym)

Evliyanın kerameti, enbiyanın mucizelerinin devamıdır. Bu ümmetin evliyasından hasıl olan kerametler de Peygamber efendimizin mucizesidir. (Huccetullahi alel âlemin)
Bir büyük tehlikede şudur ki, mucize ve kerameti inkar edenin küfre düşerek kafir olacağıdır. Allahu Teala bizleri bu tehlikelerden muhafaza eylesin.


Bu yazı 19660 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit




Sizlerin Anıları

Bir okurumuzun yaşadığı güzel bir anı..

Bir okurumuzun yaşadığı güzel bir anı.. Üniversite öğrencisi bir kardeşimizin başından geçen hoş bir anı..

İki Sofi Şehidimizin Anısı

İki Sofi Şehidimizin Anısı Hayırla yâd etmek için sitemize eklemek istedik..

MENZYL SYLSYLE-Y ALYYYE

Söz ve Resim
Nimete kavuşanların inkarından sakının.

HZ.MUHAMMED (S.A.V)

SÖZLÜK

(c) Web sitemizin Vakıf, dernek vb. kuruluşlar ile resmi bir bağı kesinlikle yoktur, tamamen kişisel çabalarla kurulmuş bir web sitesidir. Ancak istifade edilmesi için yazı ve linklerini kaynak belirterek yayınlayıp, destek verdiğimizde olabilir. Ayrıca diğer kaynaklardan, ehli sünnet çizgisinde gördüğümüz çalışmaları kaynak göstererek sitemizde yayınlamaktayız. Niyetimiz, sayısız faydasını gördüğümüz, Kuran ve Sünnet esaslı bu yüce Nakşibendi yolunu insanların tanıması ve istifade etmesine vesile olabilmektir. Sitemizden emeğe saygı çerçevesinde kaynak göstererek her türlü alıntı yapılabilinir. www.NaksibendiTarikati.com
RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Alt Yapy: MyDesign - Dizayn ve Hosting: Ri-Mer Bili?im