| ||||||||||||||||||||
SADIK SOFİLERGALERYSİTEDE ARASON YORUMLANANLARSİTEMİZE ZİYARETLER!
|
33 Yıllık Şeyhin Seyda Hazretlerine İntisabı33 Yıllık Şeyhin Seyda Hazretlerine İntisabı Bir sofi kardeşimiz anlatıyor; yere geldi. Dikkatimi çekmişti. Talimattan sonra dedim ki: “Neden Seydâ Hazretleri’nin huzuruna bizim gibi yürüyerek değil de sürünerek gittiniz?” O zât şöyle cevap verdi: "Kardeşim, Seydâ Hazretleri şeyh değildir!" Ben celallendim. “Ne demek istiyorsun?” diye çıkıştım. O zât, "Bu sultandır!” dedi ve anlatmaya başladı: "Ben ilmini tamamlamış, otuz üç senelik şeyhim. Bir gün benim bağlılarımdan çok sevdiğim bir sofi Seydâ Hazretleri’ne bağlanmış. Çarşıda bu sofiyi gördüm, dedim ki: “Oğlum, neredesin?” O şahıs bana cevap olarak; "Efendim, ben Menzil'e bağlandım, o yüzden gelemiyorum," dedi. Ben de kendisine sitem ettim: "O zât kim?" Cevaben: "Şeyhtir, efendim" dedi. Ben: "Ben kimim?" dedim. Cevaben "Siz de şeyhsiniz" dedi. “Aramızdaki fark nedir?” dedim. Cevaben şöyle dedi: "Efendim, ben sizin yanınıza gelip giderken bir hastalığım vardı. Yıllarca yanınıza geldim gittim o hastalığımdan kurulamadım. Ama Menzil’e gidince o zâtın elinden tuttuktan sonra o hastalıktan kurtuldum." Ben, “Hastalığın neydi, evladım?” dedim. "Efendim, hırsızlık alışkanlığım vardı. Bir türlü vazgeçemiyordum. Elhamdülillah, şimdi herkesten helallik diliyorum," dedi… Şeyh anlatmaya devam ediyordu. Bir yandan da nisbet kokan çayları içmeye devam ediyorduk… “Müridimin Menzil’e bağlanmasi ve kendisindeki değişikliği anlatması bana çok etki etmişti. Bu halet-i ruhiye ile yattım. Şöyle bir rüya gördüm: “Çok büyük bir sahrada yüz binlerce insan toplanmış. O topluluğun önünde yüksek bir mekânda çok güzel, nurlar saçan bir taht hazırlanmış. Üzerinde Reisü’l-enbiya, şefaatçimiz, Efendimiz MUHAMMED Mustafa (sav)) oturmakta idi. Ben de o topluluğun en arkasında idim. Aniden Peygamber Efendimiz (sav)) ayağa kalkarak: "Sofiler, oğlum Raşit'in çorbasını getirin!" dedi ve bir kaç kişi kazanla ortaya çorba getirdiler. ALLAH Resul’ü eline çorba kepçesini alıp karıştırmaya başladı ve şu müjdeyi verdi: “Kim ki oğlum Raşit'in çorbasından içerse biz ona kefiliz." Bu rüyayı gördükten sonra gerçek irşâdın, Seydâ Hazretleri’nde olduğunu, bizleri dahi irşâd edenin MUHAMMED Raşit Hazretleri olduğunu, O’nun makamının irşadü’l-mürşidin olduğunu anladım. Ve bütün müritlerimi toplayıp kendilerine bu durumu bildirdim. Kendilerine vasiyette bulundum. Kendim de bu devletliye gelip teslim oldum. Dua Ve Himmetle
Keramet hakkında kısa bir bilgi; Bazı kardeşlerimiz, itikadı bozuk mezheplerin, akımların etkisinde kalarak, keramete inanmıyor, bu yönde bazı yorumlar yazıyorlar. Kısaca şunları söylemek icap eder. Allahu Teala, lanetlenmiş şeytana dahi nice özellikler vermiştir, saniyde dünyayı dolaşabilme gibi birçok özelliği olan şeytanda dahi bu özellikler var iken, Allahu Teala sevdiği kullarını neden güzel özellikler ile donatmasın, Allah (cc) adildir.. Evliyalar, Allah’a samimiyetle itaat eden seçkin kullardır. Allahu Teâlâ Kuranı Kerim’de, bunları iman ve takva sıfatıyla beyan etmiş ve şöyle buyurmuştur:“Bilesiniz ki, Allah’ın dostlarına korku yoktur; onlar üzülmeyecekler de. Onlar iman edip de takvaya ermiş olanlardır.” (Yunus; 62-63) "Hazret-i Süleyman’ın veziri Asaf, iki aylık mesafedeki Belkıs’ın tahtını, göz açıp kapayıncaya kadar getirdi. Hazret-i Süleyman, (Bu Rabbimin bir lütfudur) dedi." (Neml 40.ayet) [Bu ayeti kerimede görüldüğü üzere, Hazret-i Süleyman’ın veziri peygamber olmadığı halde, bu kerameti göstermiştir.] Nasıl ki, peygamberlerin mucizesi olduğu gibi varisi velilerinde kerametleri vardır. Biraz da sahabenin karemetlerinden örnek vermek icap eder; Hazret-i Ebu Bekir, vefat edeceği zaman, (Ya Âişe, bir oğlum ile iki kızım sana emanettir) dedi. (Babacığım benim bir kız kardeşim var. Öteki nerede?) diye sorunca, (Hanımım hamiledir) dedi. Vefatından sonra bir kızı doğdu. (Şevahid) Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Geçmiş ümmetler içinde vukuundan önce bazı şeyleri haber veren keramet ehli zatlar vardı. Ümmetimden ise Ömer onlardandır.) [Buhari, Müslim, Tirmizi] Hazret-i Ömer, Medine’de hutbe okurken, İran’a gönderdiği ordu mağlup olmak üzere iken, bu hali görüp, kumandana, (Ya Sariye, arkanı dağa ver) buyurdu. O da, dağa yanaştı ve zafere kavuştu.(Cami-ul-keramat, Kısas-ı enbiya, Şevahid, İrşad-üt-talibin) Hazret-i Ali, vefat edeceği zaman, (Tabutumu Arneyn’e götürün, orada ışık saçan bir kaya görürsünüz. Beni oraya defnedin!) buyurdu. Öyle yaptılar, buyurduğu gibi buldular. (Şevahid) Hazret-i Osman, yanına gelen birine, (Gözünde zina eseri var. Bir kadına bakmışsın) buyurdu. O kimse, (Nereden bildin?) dedi. Hazret-i Osman da, (Müminin firasetinden korkun, o, Allah’ın nuru ile bakar) hadis-i şerifini bildirdi. (Buhari) (Cami-ul-keramat) Hazret-i Ömer’in oğlu Abdullah, insanların yolunu kesen aslana, (Derhal uzaklaş) diye kızınca, aslan kuyruğunu sallayarak uzaklaştı. İbni Ömer hazretleri, “Resulullah elbette doğru söyler” diyerek,(Allah’tan korkandan her şey korkar) hadis-i şerifini bildirdi. (Hakim) Hazret-i Hubeyb, esir edilince, yanına gelenler, onun önünde taze üzüm görürlerdi. (Buhari) Avn bin Abdullah güneşte uyurken, bir bulut ona gölge ederdi. (Ebu Nuaym) Evliyanın kerameti, enbiyanın mucizelerinin devamıdır. Bu ümmetin evliyasından hasıl olan kerametler de Peygamber efendimizin mucizesidir. (Huccetullahi alel âlemin) Bir büyük tehlikede şudur ki, mucize ve kerameti inkar edenin küfre düşerek kafir olacağıdır. Allahu Teala bizleri bu tehlikelerden muhafaza eylesin. Bu yazı 30615 defa okunmuştur.
|
BAZI YAZILAR...MENZYL SYLSYLE-Y ALYYYE
Silsile-i aliyye ne demektir? Hz. Muhammed Mustafa (sav) 1 Hz. Ebubekr Sıddık (ra) 2 Selman-ı Farisi (ks) Hz. 3 Kasım bin Muhammed (ks) Hz. 4 İmam Cafer-i Sadık (ks) Hz. 5 Bayezid-i Bistami (ks) Hz. 6 Ebu Hasen Harakani (ks) Hz. 7 Ebu Ali Farmedi (ks) Hz. 8 Hace Yusuf Hemedani (ks) Hz. 9 Hace Abdülhalık Gücdevani (ks) Hz. 10 Hace Arif-i Rivegeri (ks) 11 Hace Mahmud İnciri Fağnevi (ks) Hz. 12 Hace Ali Ramiteni Hz. (ks) 13 Muhammed Baba Semmasi (ks) Hz. 14 Seyyid Emir Külal (ks) Hz. 15 Şah-ı Nakşibend (ks) Hz. 16 Alaeddin Attar (ks) Hz. 17 Yakub-i Çerhi (ks) Hz. 18 Hace Ubeydullah Ahrar (ks) Hz. 19 Mevlana Muhammed Zahid (ks) Hz. 20 Mevlana Derviş Muhammed (ks) Hz. 21 Hace Muhammed Emkeneki (ks) Hz. 22 Muhammed Baki Billah (ks) Hz. 23 İmam-ı Rabbani (ks) Hz. 24 Muhammed Masum (ks) Hz. 25 Mevlana M. Seyfeddin Faruki (ks) Hz. 26 Seyyid Nur Muhammed Bedauni (ks) Hz. 27 Mazharı Can-ı Canan (ks) Hz. 28 Şeyh Abdullah-ı Dehlevi (ks) Hz. 29 Şeyh Mevlana Halid Bağdadi (ks) Hz. 30 Seyyid Abdullah (ks) Hz. 31 Seyyid Taha (ks) Hz. 32 Seyyid Sıbgatullah Arvasi (ks) Hz. 33 Şeyh Abdurrahman-ı Tahi (ks) Hz. 34 Şeyh Fethullah Verkanisi (ks) Hz. 35 Şeyh Muhammed Ziyaeddin Nurşini (ks) Hz. 36 Şeyh Ahmed El Haznevi (ks) Hz. 37 Gavs-ı Azam Seyyid Abdulhakim ElHuseyni (ks) Hz. 38 Seyyid Muhammed Raşid Erol (ks) Hz. 39 Gavs-ı Sani Seyyid Abdulbaki (ks) Hz. Hakkında 40 Sultan Şeyh Seyyid M. Saki Elhüseyni (ks) Hz. TASAVVUF KÖŞESİ
|
||||||||||||||||||
(c) Web sitemizin Vakıf, dernek vb. kuruluşlar ile resmi bir bağı kesinlikle yoktur, tamamen kişisel çabalarla kurulmuş bir web sitesidir. Ancak istifade edilmesi için yazı ve linklerini kaynak belirterek yayınlayıp, destek verdiğimizde olabilir. Ayrıca diğer kaynaklardan, ehli sünnet çizgisinde gördüğümüz çalışmaları kaynak göstererek sitemizde yayınlamaktayız. Niyetimiz, sayısız faydasını gördüğümüz, Kuran ve Sünnet esaslı bu yüce Nakşibendi yolunu insanların tanıması ve istifade etmesine vesile olabilmektir. Sitemizden emeğe saygı çerçevesinde kaynak göstererek her türlü alıntı yapılabilinir. www.NaksibendiTarikati.com
Alt Yapy: MyDesign - Dizayn ve Hosting: Ri-Mer Bili?im |