• Anasayfa
• GAVS-I SANİ KS.
• Tasavvuf-Nakşibendilik
• Nefs Terbiyesi
• Zikir - Vird
• Rabıta
• Deliller
• Hatme-i Hacegan
• Vesile Tevessül Şefaat
• Cezbe
• Himmet
• Hizmet
• Dini Bilgiler
• Menkıbeler
• Kalp Alemi
• Sizlerin Anıları
• Mehmet Ildırar (Yarbay)
• Tarihden
• Röportajlar

ANKET

Tüm Anketler

SİTEDE ARA

• Videolar Anasayfa
• Akaid Dersleri
• Belgeseller
• Çocuklar İçin
• Evliyalar
• Hac-Umre
• İlahi
• Kasrik'ten Geçenler
• Menzil
• Tasavvuf

Sultan Seyyid Muhammed Raşid buyurdular ki: İki kardeş vardı. Babaları vefat edince kendilerini Allah yoluna adamak istediler.

Bir zaman sonra, alim olmaya giden kardeş, diğer kardeşini ziyaret etmek istedi.

Kardeşinin yanına gelince renginden ve halinden devamlı ibadetle meşgul olduğunu anladı ve buna çok sevindi. Bir müddet sonra, sarığının ucundan siyah bir şey sarktığını gördü. Dikkatle bakınca bunun bir fare kuyruğu olduğunu hayretle gördü. Durumu kardeşine sorunca, kardeşi;

Ben namaz kılarken bu fare devamlı önüme gelir, beni meşgul eder ibadetimden alıkoyardı. Bir gün dayanamayıp onu öldürdüm. Hayvan öldürdüm diye vebale girdiğimi düşündüm. Bu vebalden kurtulmak için onu sarığımın içine koydum.

Bu durum karşısında ilimle meşgul olan kardeş;

Hayvan leşi necasettir. Bu yüzden namazların olmaz, diyerek yaptığının yanlış olduğunu belirtti. (Necasetten taharet namazın farzlarındandır...)

İlim olmazsa, insan Salih ibadet yapamaz. Bu yüzden ilim çok önemli ve değerlidir.

Alimlere hitaben;

Ümmeti Muhammed için çok çalışmak lazım. Her ne kadar hidayeti Rabbül alemin veriyorsa da, herkes çalışmak mecburiyetindedir.